NEMRUD, DÜNYA KULVARINDA...
Nemrud, 2008 yılının sonlarına doğru, profesyonel meslekleri müzisyenlik olmayan Mert Göçay, Harun Sönmez ve Aycan Sarı tarafından İstanbul’da kuruldu. Türkiye’de yapılan ilk konsept Progressive Rock albümüne imza atan grubun “Journey of The Shaman” isimli albümleri Lirik Müzik etiketiyle müzik mağazalarındaki yerini aldıktan kısa bir süre sonra dünyanın en önemli “Progressive Rock” plak şirketlerinden Musea Records’dan gelen teklif üzerine albümün 30 ülkede yayınlanması konusunda anlaşmaya varıldı.
Dünyadaki tüm Progressive Rock dinleyicilerini bir araya getiren, grupları ve albümleri hakkında kapsamlı bilgiler barındıran, albümler konusunda profesyonel müzisyen ve amatör dinleyicilerin yorumlarını yazabildiği progarchives.com’a, Siddhartha ve Nekropsi’den sonra Türkiye’den katılan üçüncü grup Nemrud oldu.
JOURNEY OF THE SHAMAN, PROGRESSIVE ROCK’IN ALTIN ÇAĞINA BİR GÖNDERME... “Journey of The Shaman” ile grup Türkiye’de yapılan standart rock veya popüler mısra-nakarat düzeni üzerine kurulu şarkı yapılarının ötesine geçerek rock müziğin teknik ve kompozisyon sınırlarını zorluyor. Aranjmanlarında klasik, caz ve avangart unsurlar bulunduran grubun albümü, klasik Progressive Rock albümlerinde rastladığımız; sürekli değişen melodiler, ritmler, tekrardan kaçınmalar, sözlerde kavramsal, soyut ve fantezi üzerine kurulu... Epik bir hikayeyi konsept albümle anlatıyor olması, grubun Progressive Rock’ın altın çağı olan 70’li yıllara olan hayranlığını gözler önüne seriyor. Mert Göçay ile tanışmalarından sonra sıkı arkadaş olan ve grubun kurulmasında büyük emeği geçen Progressive Rock’ın efsanelerinden Eloy’un kurucusu Frank Bornemann belki de albümde oluşan sound’un fikir babası oldu. Yes, Genesis, Pink Floyd, Eloy, King Crimson, Jethro Tull ve Camel gibi efsaneler, Nemrud sound’unun etkilendiği isimlerin başını çekiyor.

“Journey of The Shaman” albümünün kayıtları 2009 Kasım ayında Türkiye’nin önemli stüdyolarından Stüdyo 18’de Levent Büyük’ün idaresinde tamamen analog olarak kaydedildi. Bugüne kadar birçok başarılı albüme imza atmış Levent Büyük, amatör müzisyenlerin bir araya gelerek Türkiye’de hiç denenmemiş bu müziği yapmalarına destek olarak aranjeler, kayıt, mix ve mastering konularında yardımlarını esirgemedi. Albümün kayıtları sırasında gruba, konuk müzisyenler de dahil oldu. 2008 yılı Drummer Contest birincisi Doğaç Titiz, albümün davul aranjmanları ve kayıtlarına; Hakan Süersan ise Bas/Perdesiz Bas arajmanları ve kayıtlarında grupla birlikte çalıştılar. Aycan Sarı’nın Türk mitolojisinden etkilenerek yazdığı fantastik hikayesinden esinlenen Mert Göçay , “Journey of The Shaman” adı altında üçlemeden oluşan, ileride albüm haline gelecek şarkıları besteleyip sözlerini yazdı. Harun Sönmez, albümün tüm booklet konseptinin tasarımını tamamladı. MİTOS’UN RÜYASINDAN NOTALARA... Orta Asya steplerindeki Şaman kabilesinde yaşayan “Mitos”un rüyasında öte dünyadan gelen bir mesaj üzerine fiziksel ve ruhsal yolculuğa çıkışını anlatan albümde üç şarkı yer alıyor. Bu üç şarkı Şamanizm öğretisinde benimsenen üç âlemi temsil ediyor. Şamanizme göre, insanların yaşadığı “Yer”, ölülerin göçtüğü “Yeraltı” ve spiritüel anlamdaki “Gök”ten oluşan üç boyut, merkezlerinden geçen, direkt bir eksenle birbirine bağlıdırlar. Bu eksen “Göğün göbeği” ile “Yer”in göbeği” arasında yer alır. “Yeraltı” ve “Gök” alemleri 7 katlıdır. Herhangi bir nedenle “Gök”e yükselecek bir şamanın önce yeraltı denilen âleme inmesi gerekir. Yani hiç kimse “Yeraltı”na (öte-âlem) inmeden göğe yükselemez. Grup adını, albümde anlatılan hikayenin en önemli bölümünün geçtiği Yer’in Göbeği’nin bulunduğu ve “Mitos”un yeraltına indiği yer olan Nemrut Dağı’ndan aldı. Bu dağ binlerce yıl boyunca insanların inandığı iki dünyanın; doğuyla batının kesiştiği kutsal bir nokta oldu. Grubun sound’u da aslında Anadolu ezgileri ile Batı dünyasının Rock soundunun bir sentezidir. Mert Göçay (Gitar - Vokal) Harun Sönmez (???) Aycan Sarı (Bas Gitar) Özgür Kayalar (Davul) Mert Topel (Keyboard) |