Yazar Mahir Elhan
|
Çarşamba, 18 Şubat 2009 |
Belki az daha yaşanılır olsaydı dünya, Kim bilir nice dertliyi, aşığı es geçecektik bencilliğimizde. Kişisel olgunluğumuzdu öğrendiğimizi sandığımız beceriksizliklerimiz. Az daha aşk havası yaysak bizden iyisi olmazdı dünyada.
|
Son Güncelleme ( Çarşamba, 18 Şubat 2009 )
|
Devamını oku...
|
|
Ellerimi Sana Uzatıyorum! |
Yazar Sefa Köylü
|
Pazar, 04 Ocak 2009 |
Gecenin Bir Yerinden Bir Yansıma Ellerimi Sana Uzatıyorum!
Ellerimi sana uzatıyorum! Yok’luklara... Sisler içinde kalıyor parmaklarım sana uzanırken. Bir gülüşün içine saklıyorum hüznümü... Gecelerime dökülüyor sözcüklerim. Yıldızlar sunuyor kelimelerimi kalabalık şehirlerine. Ellerimi uzatırken yok’luklara... |
Son Güncelleme ( Salı, 03 Şubat 2009 )
|
Devamını oku...
|
|
'Emekçiler Az Çalışıyor' Miti Sona Erdi |
Yazar Cevahir KAYIM
|
Cumartesi, 26 Nisan 2008 |
'Emekçiler Az Çalışıyor' Miti Sona Erdi “1 Mayıs’ı bizden resmi tatil olarak bekleyenler var. Türkiye zaten bir tatiller ülkesidir. Yıllık çalışma süresi Türkiye’de 200 gün. Bir günün maliyeti ortalama 2 katrilyon TL. Bir taraftan emeğin karşılığını arayacağız, bir taraftan da tatil yapacağız. Bu olmaz.” Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a ait bu sözler, sadece onun ve partisinin Türkiye emekçilerine bakış açısını ifade etmiyor. Bu sözler aynı zamanda, toplumun kendine yönelik önyargısının da ifadesi… Türkiye’de az çalışıldığı miti, yıllardır her fırsatta dile getirilir. Ancak, bu düşünceyi Başbakan’ın, üstelik hiçbir veriye dayanmaksızın, dile getirmesi tepki aldı. |
Son Güncelleme ( Pazar, 04 Mayıs 2008 )
|
Devamını oku...
|
|
Küresel Kapitalizmi Meşrulaştıran Söylemler* |
Yazar Soner Karakoc
|
Cumartesi, 26 Nisan 2008 |
Fikret BAŞKAYA Bilim, şeylerin gerçeğini ortaya çıkarıyorsa, görüntüyle gerçek arasındaki uyumsuzluğu teşhir ediyorsa bilimdir. Şimdilerde bilim denilen bilim tanımına denk düşmek bir yana, bilimin inkârına dönüşmüş durumda. Küresel kapitalizm çağında bilim ve teknoloji, mülksüzleştirmenin, kâr etmenin, yıkımın, manipülasyonun, alıklaştırmanın hizmetinde. Dolayısıyla asıl bulunması gereken zeminin karşıtına savrulmuş, misyonunun ve varlık nedeninin inkârına dönüşmüş durumda. Artık amaç şeylerin, olayların, süreçlerin neden ve nasılını bilince çıkarmak, gerçeğin izini sürmek, gerçeği örten sis perdesini dağıtmak değil, üstünü örtmek, mistifikasyon yaratmak. |
Son Güncelleme ( Pazar, 04 Mayıs 2008 )
|
Devamını oku...
|
|
Anadolu Mitolojisinde Ana Tanrıça |
Yazar Hasan ÖZSAN
|
Cuma, 04 Ocak 2008 |
Anadolu Mitolojisinde Ana Tanrıça İnsanoğlu var olduğu andan itibaren yaşamın ve ölümün gerçekliğini biliyorlardı. Dünyaya gelişin, ölümün, yeniden doğuşun sırrını doğanın içinden bulup çıkarmaya çalışmışlardır. Baharda tohum yeşeriyor, yaz boyunca meyvesini veriyor, sonbaharda sararıp yok oluyor ve toprağa dökülen tohum kışın toprak altında sıcak sıcak dinleniyor… Güneşin toprağı ısıtmasıyla birlikte tohum yeniden uyanıyor… Uyanış çoğalış, yok oluş, bekleyiş; sonra yeniden uyanış… Tohumun anne karnındaki bir bebek gibi durduğunu, bu tohumu uyandıranın güneş olduğunu örgenince toprağın ve güneşin bir yaşam kaynağı olduğunu anladılar. Bunun üzerine o andan itibaren güneşe ve toprağa minnet duygusuyla bağlandılar, kutsallaştırdılar. |
Son Güncelleme ( Cuma, 04 Ocak 2008 )
|
Devamını oku...
|
|
|
<< Başa Dön < Önceki 1 2 3 Sonraki > Sona Git >>
|
Sonuçlar 15 - 19 Toplam: 19 |