Yazar Derinberken
|
Cuma, 20 Mart 2009 |
Bir varmış bir yokmuş… Varlık ve yokluk arasına sıkışmış sokaklarda sesler artık çıkmaz olmuş, sokaklar yeni sloganını görünmeyen duvarlara ‘İNADINA YALNIZLIK’ olarak kazımış… Çıkmaz zannedilen bütün sokakların aslında bir çıkar yolu olduğu bulunmuş ve yıllarca duvarın arkasını göremeyen insanlar büyük umutsuzluklar eşliğinde büyük hayallerini kaybetmişler. Her kayıpta olduğu gibi ağıtlar yakılmış geçekleşmesi olanaksız kılınan düşlerin ardından… Masmavi gökyüzünün kızıla çalan renkle birleşmesinin yarattığı tarifsiz duygu her gün siyaha boyanan gökyüzüne bir siteme dönüşmüş. Sitem çalmış da kapıları kimse üstüne alınmamış. Delikten bakan herkes kaçacak başka delikler aramış. Kimisi sadece gözlerini kapamış kiminin kulakları da eşlik etmiş bu sessiz senfoniye… Hisler toptan yeni coğrafyaları keşfe çıkmış. Geride bırakılan cesetlerin kokuları bir coğrafyanın lanetli bir kimlikle doğmasına neden olmuş. Çocuklar yıllar sonra buldukları kemik parçalarını oyuncak yapıp oynamışlar. Bu karabasanlar bu kemikler bu kanlar yapışmış onların da bedenlerine.
Tüm çocuklar anne babalarının suçlarının mahkumları olmuşlar… Yollar birbirine dolanmış, bir bakmış ki herkes, bütün ayrı yollar aynı sonda birleşmiş. Sonlar da mutlak başlangıçlara eşlik etmiş. Her çürüyen beden kendine bir yeni bedenden hayat yaratmış çürütürken bir diğer bedeni. Kimse karmaşaların özünün ne kadar da sade olduğunun fakına varamamış. Çünkü hiçbir yüz kendi karasından arınamamış. Herkes birbirine vereceği cevabı satılığa çıkarmış, yüz ifadeleri susma hakkını kullanmış ve verilmeyen ifadeler kurulan mahkemelerde aleyhte delil olarak kullanılmış. Peki, oyunlar ne zaman kimin lehine sonuçlanmış? Tenler derin izlere maruz kalmış da en çok izi en üste atan mı bırakmış? Altta kalanın yine mi canı çıkmış? Canlar çıkarken yoldaşlar ne yapmış? Sokaklar bu denli sessizliğe gömülmüşken, artık duvarlar da kendi yalnızlıklarıyla boğuşmaya başlamışlar. Her yalnızlık bir suskunluğu hediye etmiş de yine de kimseye yaranamamış. Gökten 3 yalnızlık düşmüş diyorlar… Bir sana, bir bana, bir de ona… |
Son Güncelleme ( Pazartesi, 30 Mart 2009 )
|