Yazar Mahir Elhan
|
Çarşamba, 18 Şubat 2009 |
Belki az daha yaşanılır olsaydı dünya, Kim bilir nice dertliyi, aşığı es geçecektik bencilliğimizde. Kişisel olgunluğumuzdu öğrendiğimizi sandığımız beceriksizliklerimiz. Az daha aşk havası yaysak bizden iyisi olmazdı dünyada.
Sevgilim ki herkesin sevgilisi oluverirdi birden, Ben bahçede çiçek budayan salak. Geniş zamanlı düşünceler içinde boş gördüğümüzdü belkide bu Bizden başkasının ukalalığı kendi ukalalığımızmış görmedik mi yoksa? Görsek bir yol durur oha çekerdik kanımca. Sanmam. Kendinden başkasının önemini yitirmenin kutsallığında boğuyoruz denizlerimizi Denizlerimiz ki Şaraplı gecelerin helâsı Mehtaba karşı işemenin mükemmelliği. Ayık dimağların eşsiz hazzı, Yaşam sebebi yahut körelmişliğe karşı. Bir yol durup düşünsek eksilirdik Bir kez denesek kişiliğimiz boğulur, entel yanlarımız ağarırdı. Bilmenin ve idrak etmenin zayıflığındayız sanırım, bilmeden biliyor olmanın. Bir kuşun boynu büküklüğünü bağlamak hümanizmaya Umursamamak boynu bükük human’ı. Kaynağından uzaklaştıkça aylaklığın önemine varmak özün, Tükendiği yerde aylaklığıyla beslenmesi Anlamsızlığında kurulan her sözün. Bir olgun dünya gecesine yazılmış birkaç sözün Gündüzden çürüyen yanlarına ithafıdır bu dizilimi kelimelerin. Her anlam yittiği yerde anlam katar anlamsıza Her anlamsız anlam bulur kendini yazdıklarında. Mahir Elhan 17.02.2009. İstanbul |
Son Güncelleme ( Çarşamba, 18 Şubat 2009 )
|