Yazar Namık Kuyumcu
|
Perşembe, 27 Kasım 2008 |
Aşkın Rengi Siyah Sevemediğimiz, sevmeyi beceremediğimiz, sevip de erken yorulduğumuz için, daima alacaklı duruyordur aşk ve ihtilalcı duygular. Gidemediğimiz, gitmeleri beceremediğimiz için, derin hatıralarımıza, buğulu camlara, kapı eşiklerine, öpüşürken çektirdiğimiz fotoğraflarımıza güceniktir ayrılıklar."Ayrılıkların da bir sonu olmalı" sesi gelir derinliklerden... Aşk çağırmaz mı, ayrıldıkları halde duygularını "filizkıran fırtınaları" na karşı koyanları? Aşkı, ayrılıklardan uzak yaşamak mümkün değildir; budur belki de aşkı anlamlı kılan duyguların kaosu ve tuhaf kamaşma. Ruhumuzu ve içimizi burgaçlayan, karın boşluklarımızda tarifsiz hançerler dolaştıran ağrıları nasıl hafifletebiliriz? Nasıl söz geçirebiliriz, içimizde durmadan dağılan ve bozulan harflere işaretlere? Belki de hepsini yakmalı! Kokusunu yitirmiş iğde ağaçlarıyla... Yanmalı...
Yazar: Namık Kuyumcu Yayınevi: İlya Yayınevi Birinci baskı, 2008
|
Son Güncelleme ( Perşembe, 27 Kasım 2008 )
|