ŞETARET

Dünya bu hızında güzel dönüyor,

Güneş deniz toprak böyle güzel,

Hep bu renkte kalsın dedim.

Şehir ne kadar karanlık… olsun,

Gemileri azdı denizin… olsun,

Kalabalıktı yol,

Üç saat bir arabanın içinde oturdum… olsun. 

Şimdi bu gök bu insanlar
Ve rüzgarda savrulan bu bayrak,
Sanıyorum ki bazen donuyor her şey,
Kıpırdamıyor sanki ne bir dal
Ne bir yaprak. 
Ben ne zaman yüreğimi serinletecek birini bulsam
Başlıyor içimden o yüreğe sevkıyat.
Şimdi evrende saat kaç?
Ya şimdi kaçla kaçın çarpımı doğru sonucu vermez?
Şimdi yankılanarak içime dolan bu ses,
Şimdi ellerimi parmaklarımı ısıtan bu kan,
Şimdi dünyada hiçbir suçun işlenmediği bu saatler,
Şimdi açlığın susuzluğun,
Afrika’da bilmem hangi ülkede
Kadınların öldürülmediği bu an,
Şimdi bir tohumun kışa karşı çıplak durması,
Ana karnında bir ceninin ilk kıpırdanışları,
Bir bebeğin ilk insansı yürüyüşü… 
Ne vakit bir kadını sevsem duruluyor kâinat
Ve başlıyor tuhaf bir keramet… 

Şimdi,
Dünyada saat kaç?